1. Anasayfa
  2. TED

Yapay zekâ hafızamızı, iş hayatımızı ve sosyal yaşamlarımızı nasıl geliştirebilir?

Yapay zekâ hafızamızı, iş hayatımızı ve sosyal yaşamlarımızı nasıl geliştirebilir?
Yapay zekâ hafızamızı, iş hayatımızı ve sosyal yaşamlarımızı nasıl geliştirebilir?
0

Yapay Zekâ günümüzde hem merak edilen hem de ne getireceği tam belli olmayan bir olgu. Öğretilenin öğrenen makinalar, öğrendiğini yorumlayabilen cihazlar, sürücüsüz araçlar ve daha sayamadığımız bir çok öğrenen makina… İşin ileri boyutunda YAPAY ZEKA başka bir yapay zeka ürettiğinde n’olur sorusu geliyor karşımıza.

Makinelerimiz bizi ne kadar geliştirebilir? Siri’nin yaratıcı ortağı Tom Gruber bizimle yarışan (veya yerimizi alan) yapay zekâ yerine, bizi güçlendiren ve bizimle işbirliği yapan “hümanistik yapay zekâ” üretmek istiyor. Gruber, Yapay Zekânın algı, yaratıcılık ve bilişsel işlevlerde – tasarım performansımızı turbo performansa ulaştırmaktan, okuduğumuz her şeyi ve tanıştığımız herkesin adını hatırlamaya kadar- insanüstü performans gerçekleştirmeye yardım ettiği bir gelecekle ilgili öngörüsünü paylaşıyor. Gruber, “Yapay Zekâ alanında bir rönesansın içindeyiz. Makinelerin becerisi her arttığında, biz de gelişiyoruz.” diyor.

 

Yapay zekâ hafızamızı, iş hayatımızı ve sosyal yaşamlarımızı nasıl geliştirebilir?

Sizlere alanımla ilgili yeni bir bakış açısı sunmak istiyorum, yani yapay zekâ ile ilgili. Bana göre yapay zekânın amacı insanı, makine zekâsı ile güçlendirmektir. Makine zekâsı geliştikçe biz de gelişiyoruz. Ben buna “hümanistik yapay zekâ” -işbirliği yaparak ve insanı geliştirerek onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış yapay zekâ- diyorum. Bugün akıllı bir asistan fikrinin yaygınlaştığını görmek beni mutlu ediyor. İnsanlar ve yapay zekâ arasındaki arayüz için kabul gören bir benzetme bu. Siri, yapımına katkıda bulunduğum arayüz.

Siri’yi bilirsiniz. Siri, niyetinizi bilen ve bunu yapmanız için size yardımcı olan, yaptırmanıza yardım eden şey. Peki Siri’yi hümanistik yapay zekâ olarak, konuşan bir arayüzle insanları güçlendirme amacıyla, kişiliğine ve yeteneğine bakmaksızın mobil bilgi işlem yapmalarını sağlamak üzere tasarladığımızı bilmiyor olsaydınız?

Çoğumuz için bu teknolojinin etkisi işleri biraz daha kolaylaştırmaktır. Fakat arkadaşım Daniel için, yapay zekânın bu sistemlerde hayat değiştirici bir etkisi var. Anlayacağınız üzere, Daniel oldukça sosyal, görme engelli, el ve ayakları felçli biri, yani bizim hafife aldığımız bu cihazları kullanmak onun için zor. Onu son ziyaretimde kardeşi, “Bir dakika, Daniel meşgul. İnternette tanıştığı bir kızla konuşuyor.” dedi. “Vay canına! Bu nasıl olur?” der gibi oldum. Daniel, bakıcılarına bağlı olmadan kendi sosyal yaşamını – e-posta, mesaj ve telefonunu – kontrol etmek için Siri kullanıyordu. İlginç değil mi? Süper bir ironi var burada. Yapay zekâ ile olan ilişkisi, onun gerçek insanlarla iletişim kurmasını sağlıyor. İşte bu hümanistik yapay zekâdır.

Hayat değiştirici etkiye sahip başka bir örnek ise kanseri teşhis etmesidir. Doktorlar kanserden şüphelendiklerinde bunu mikroskopla incelemesi için patoloğa göndermek üzere numune alırlar. Patologlar her gün yüzlerce parçayı, milyonlarca hücreyi incelerler. Bunu desteklemek amacıyla bazı araştırmacılar, bir yapay zekâ sınıflandırıcı yaptılar. Artık bu sınıflandırıcı resimlere bakarak “bunun kanser olup olmadığını” söyler. Sınıflandırıcı gayet iyiydi, ancak bunu çoğu zaman doğru teşhis eden insan kadar değildi.

Fakat makine ve insanın yeteneğini birleştirdiklerinde, doğruluk oranı yüzde 99.5’e ulaştı. Yapay zekâyı bir ortak çalışmaya katmak, insan patoloğun yalnız çalıştığında yapacağı hataların %85’ini ortada kaldırmıştı. Aksi halde bu tedavi edilmemiş birçok kanser vakası demekti. İşin ilginç yanı şu: Yalancı pozitifi reddetmekte insan, fark edilmesi zor noktaları görmekte makine daha iyiydi. Ancak burada önemli olan hangi aracın bu görsel-sınıflandırma işinde daha iyi olduğu değil. Bu tür şeyler her gün değişir. Burada önemli olan, insan ve makine yeteneklerini birleştirmenin insanüstü bir performansı olan bir ortaklık ortaya çıkardığıdır. İşte bu da hümanistik yapay zekâdır.

Şimdi turbo şarj ile ilgili başka bir örneğe bakalım. Tasarımla ilgili. Diyelim ki mühendissiniz. Bir drone için yeni bir şasi tasarlamak istiyorsunuz. Sık kullandığınız yazılım araçlarınız ve CAD araçlarınızı aldınız, formu ve malzemeleri girdiniz, sonra performans analizi yaptınız. Bu size “bir” dizayn verir. Aynı araçları bir yapay zekâya verirseniz yapay zekâ binlerce dizayn üretebilir.


Autodesk‘te yapılan bu video inanılmaz. Ama gerçek. Yani bu, tasarım yapışımızı değiştiriyor. İnsan mühendis artık tasarımın neyi yapması gerektiğini söylerken, makine ise “Tüm olasılıklar şunlar:” der. Artık burada mühendisin işi tasarımın amacına en güzel hizmet edeni seçmektir, ki bir insan olarak insan muhakeme ve uzmanlığını kullanmasını herkesten daha iyi bilir. Bu durumda kazanan şekil doğanın dizayn etmiş olabileceği türden bir şey gibi görünür, tabii birkaç milyon yıllık evrim ve tüm kullanılmayan kürkten hariç şekliyle.

Şimdi, hümanistik yapay zekâ fikrini kurgusal boyutta incelediğimizde bizi nereye götüreceğine bakalım. Hepimizin sahip olmak istediği gelişim nasıl bir şey? Bilişsel gelişime ne dersiniz? “Makinelerimizi ne kadar becerikli yapabiliriz?” yerine “Makinelerimiz bizi ne kadar geliştirebilir?” sorusunu soralım. Mesela, hafızayı örnek alın. Hafıza, insan zekâsının temelidir. Ancak insan hafızasının eksik yönleri de vardır. Hikâye anlatmada iyiyizdir, ancak detayları iyi hatırlamada değiliz. Ayrıca hafızamız zamanla zayıflar. Hani “Nerede o güzelim 60’lı yıllar, gidebilir miyim o yıllara?” deriz ya.

Peki ya bilgisayar hafızası kadar iyi ve sizin hayatınızla ilgili hafızanız olsaydı nasıl olurdu? Tanıştığınız herkesi hatırlasaydınız, isimlerini, aile bilgilerini, en sevdikleri sporları, onlarla yaptığınız son konuşmayı hatırlasaydınız? Tüm hayatınızı hafızanıza alsaydınız, yapay zekâ bu zaman içerisinde insanlarla olan tüm etkileşiminize bakar ve ilişkilerinizin grafiğine dair düşünmenizi sağlayabilirdi. Peki yapay zekâ okuduğunuz her şeyi okumuş ve dinlediğiniz her şarkıyı dinlemiş olsaydı? En küçük bir ipucundan, daha önce görmüş ya da duymuş olduğunuz şeylere erişiminizi sağlayabilirdi. Bunun yeni bağlantılar kurmak ve yeni fikirler oluşturma yetisine neler katabileceğini düşünün.

Beynimizi bilgisayarlara yüklesek ne olurdu?

Peki ya bedenimize ne olurdu? Yediğimiz her yemeğin etkilerini hatırlasak nasıl olurdu, aldığımız her hapın, çalıştığımız her gecenin? Bizi iyi hissettiren ya da sağlıklı tutan şeylerle ilgili kendi verilerimize göre kendi bilimimizi yapabilirdik. Bunun alerji ve kronik hastalıkları kontrol etme şeklimizi kökünden nasıl değiştireceğini düşünün.

Yapay zekânın kişisel hafıza gelişimini gerçeğe dönüştüreceğine inanıyorum. Zamanını veya hangi form faktörlerin işin içinde olacağını söyleyemem, ama bence bu kaçınılmaz bir şey, çünkü bugün yapay zekâyı başarılı kılan şeyler -kapsamlı veri kullanılabilirliği ve makinelerin bu veriyi anlama yetisi- bizim yaşamımıza uyarlanabilirler. Tüm bilgiler burada, hepimizin erişimine açık, çünkü dijital olarak tasarlanmış hayatlar sürüyoruz, mobil yada çevrimiçi.

Bana göre kişisel hafıza özel bir hafızadır. Hatırlanıp saklanacak şeyleri biz seçeriz. Bunu güvende tutmak kesinlikle çok önemlidir.

Pek çoğumuz için güçlendirilmiş kişisel hafıza daha gelişmiş zihinsel kazanım olacaktır, umarım biraz da sosyal beceri getirebilir. Fakat alzheimer ve bunama rahatsızlığı olan milyonlarca insan için güçlendirilmiş hafızanın farkı, yalnız bir yaşam ile saygın ve ilişki kuran bir yaşam arasındaki farktır.

Şu anda yapay zekâ konusunda bir rönesansın ortasındayız. Yani birkaç yıl içerisinde tam anlamıyla on yıllardır uğraşmakta olduğumuz yapay zekâ sorunlarına çözümler getirildiğini göreceğiz: Konuşmayı, metni, görseli anlama yetisi gibi. Bu güçlü teknolojiyi nasıl kullanmamız konusunda seçim yapabiliriz. Yapay zekâyı bizi otomatikleştirmesi ve bizimle yarışması için, ya da bizi güçlendirip bizimle işbirliği yapması, bilişsel sınırlarımızı aşıp istediğimiz şeyi daha iyi yapmaya yardım etmesi için kullanmayı seçebiliriz. Makinelere zekâ kazandırmanın yeni yollarını buldukça bu bilgileri tüm dünyadaki tüm yapay zekâ asistanlarına ve sonuç olarak bunu, koşulsuz olarak herkese dağıtabiliriz. Ve işte bu yüzden de, makine zekâsı geliştikçe bizim de gelişiriz.

Bu yaymaya değer bir yapay zekâdır.

Hasan YILDIZ, Girişimci. Doktora Öğrencisi. Yazmayan YAZILIMCI. Veri Şeysi. Eğitmen...

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir