1. Anasayfa
  2. Karalamaca

Öylesine bir mektup benden sana…

Öylesine bir mektup benden sana…
16

Öyle içimdesin ki.

Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.

Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?

Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.

Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.

Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Yapış yapış, vıcık vıcık bir yalnızlık bu. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.

Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başı içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.

Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.

“Yine zamansız yağmurlar” dedim, “Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları” dedim, “Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?” dedim. Çok uzun bir mektup oldu.

Başından sonuna kadar okudum da.

Neler yazmışım diye merakımdan.

Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende…

Hasan YILDIZ, Girişimci. Doktora Öğrencisi. Yazmayan YAZILIMCI. Veri Şeysi. Eğitmen...

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (16)

Popüler Yorumlar
  1. 05 Ağustos 2012

    Senden birde aşk girişimi bekliyoruz genç :)

  2. 04 Ağustos 2012

    Şimdi bu mektup bana mı yoksa O’na mı :)

Yapılan Yorumlar
  1. Kambersiz düğün olmaz. Mektubun sahibi kimse kim. Sen kiminsin ona bakalım ;)

  2. Öylesine ama KİME?

  3. Küçük Emrah’a bağlama arkadaşım :)

  4. 09 Ağustos 2012

    Bend egeldiğime göre kadro tamam; hadi nereye gidiyoruz :)

  5. Ve ağlar yalnızlığına genç adam…

  6. 05 Ağustos 2012

    Senden birde aşk girişimi bekliyoruz genç :)

  7. 05 Ağustos 2012

    Ve sen ki aşkın en yücesini yaşamış adam, dön yüzünü Dünyaya ve etrafına bak.

  8. Elin ayağın denk dursun Hasan :)

  9. 04 Ağustos 2012

    Bu nasıl bir bitiriş be çocuk…
    “Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende…”

  10. 04 Ağustos 2012

    Başından sonuna kadar okudum da, Neler yazmışın diye merakımdan!
    Yorum Yok… Müjgan’ın yerinde olmak isteyenlerin işi zor; ki bu sebeple halen yeni bir merhabaya yer vermiyorsun değil mi; biliyorum “bence artık sende herkes gibisin” desende değil; o farklıydı ve hep de farklı kalacak. Anladın sen onu.

  11. 04 Ağustos 2012

    Bu kadar mektubu, mesajı, iletiyi bana yazsan sana kaçardım ulen :)

  12. 04 Ağustos 2012

    Nerdesin, çabuk gel :)

  13. 04 Ağustos 2012

    Aman geç kalma erken gel, Sakın Geç Kalma erken gel :)

  14. 04 Ağustos 2012

    Şimdi bu mektup bana mı yoksa O’na mı :)

  15. Şimdi bu mektup O’na ise ben kimim ; bana ise O kim. Neyse ne zaman geleceksin :)

  16. Üstüme alınıyorum, dağılın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir