1. Anasayfa
  2. Kişisel Gelişim

İşyerinde En Sık Karşılaşılan İletişim Hataları

İşyerinde En Sık Karşılaşılan İletişim Hataları
İşyerinde En Sık Karşılaşılan İletişim Hataları
1

İş hayatındaki en önemli konularından bir tanesi de iletişim ve işyerinde iletişimin nasıl olması gerektiğidir. İşyerinin ve işyerinde çalışan insanların tercih ettiği iletişimin içeriği, şekli, yolları ve tarzı öncelikli olarak işyerinde çalışanları, sonrasında da müşterileri ya da o işyerinin hedef kitlesini etkiler.

İşyerinde En Sık Karşılaşılan İletişim Hataları

İş hayatındaki en önemli konularından bir tanesi de iletişim ve işyerinde iletişimin nasıl olması gerektiğidir. İşyerinin ve işyerinde çalışan insanların tercih ettiği iletişimin içeriği, şekli, yolları ve tarzı öncelikli olarak işyerinde çalışanları, sonrasında da müşterileri ya da o işyerinin hedef kitlesini etkiler. İşyerinde kaliteli ve başarılı bir iletişimin tesis edilmesi, çatışmaları ve dolayısıyla da bu çatışmalardan kaynaklanan problemleri engelleyecektir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre çalışanların zamanının yüzde 18’i, yani bir yılda yaklaşık 10 haftası ofisteki diğer kişilerle anlaşmazlıklarda harcanıyor. Araştırmanın da ortaya koymuş olduğu gibi iletişim problemleri işyerinin verimini ciddi şekilde etkilemektedir. İş hayatında bu denli öneme sahip olan iletişime dikkat edilmemesi işyeri açısından yıkıcı bir hale gelebilir.

Günümüzde küreselleşmenin de son aşamasına ulaşmış olmasıyla iletişimin önemi daha da artmıştır. Dünyamız kitle iletişim araçlarındaki çılgın gelişmeler sayesinde McLuhan’ın da söylemiş olduğu gibi ‘Küresel bir Köye’ dönüşmüştür. Her ne kadar iletişim araçları gelişmiş olsa da, istediğimiz kişiye istediğimiz zaman ulaşabilir hale gelmiş olsak da iletişim (iletişimsizlik) problemlerimizi bir türlü çözemiyoruz. Peki ama neden? İletişim uzmanlarına göre işyerindeki iletişim problemlerinin pek çok sebebi var ancak bunların en başında kuşkusuz yanlış anlamalar var. Kimi zaman istemeden karşımızdaki insanda yanlış bir takım duygular ve düşünceler uyandırabiliyoruz. Ancak iyi iletişim becerisine sahip olmak bu yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırabilir. Elbette bunun da istisnaları olacaktır mesela ortada bir husumet, öfke, intikam, kıskançlık ve çekememezlik gibi duygular varsa hiçbir iletişim becerisi burada işe yaramayacaktır. Boşuna vakit kaybı olacaktır.

Gelelim işyerindeki iletişim problemlerine, iletişim kelimesinin anlamına baktığımızda ‘insanlar arasında köprü oluşturmak’ olduğunu görüyoruz. Ancak iletişim bozulduğunda bu köprü de sarsılıyor ya da yıkılıyor. Sosyal bir varlık olan insan, insanlarla yaşamak ve onlarla iletişim kurmak zorundadır.

İşyerinde de aynı şey geçerli. İnsanlarla birlikte çalıştığımız birlikte iş yaptığımız için onlarla en doğru ve uygun biçimde iletişim kurmak zorundayız. İster kurumsal ister bireysel düzlemde olsun, iletişim hayatımızı en derinden etkileyen faaliyettir.

Yazının bundan sonrasını sözlü veya sözsüz, sesli veya sessiz, yazılı veya yazısız, vücut dili veya mimiklerimiz ile her gün tekrarladığımız iletişimimize ait iletişim karakterimizi ve stilimizin önemini kavrayanlar ve bu doğrultuda tutumlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini düşünenlerin okuması yerinde olacaktır. Çünkü bu yazı ancak öyle etkili olacaktır. Her ne kadar ses ve konuşma, tüm duyuları aynı anda harekete geçirebiliyor olsa da, iletişim sayabileceğimiz tüm duyguları olumlu veya olumsuz etkileyebilme büyüsüne sahip olan tek faaliyettir.

Kuşkusuz iletişim yetkinliğimiz yalnızca başarı ve başarısızlıklarımızı değil, mutluluk ve mutsuzluklarımızı da önemli ölçüde belirlemektedir. Büyük şirketlerin eğitim harcamaları gözden geçirildiğinde liderlikten sonra en büyük payı kurum içi iletişim ve iletişim tarzlarına yönelik eğitimlerin aldığını görmekteyiz.

Bu kadar çok eğitim, bu kadar çok araştırma, bu kadar çok sorun ve çatışma… peki bu sorunun altında ne yatıyor?

Akademisyenlere ve konunun uzmanlarına sorulduğunda, sorunun temelinde iletişim tarzımız yatıyor. Uzmanlara göre iletişim stilimizi, ana karakterimizden ayırmak imkansız. Her ne kadar iletişim problemlerimizi karakterimiz tetiklese de, problemlere kaynaklık eden başka davranışlar da var. Tek tek tüm okurlarımızın iletişim karakterlerini burada belirleyemeyeceğimiz için bugün çeşitli iletişim hatalarının üzerinde duracağız.

1. Negatiflik

İletişim eğitimlerinde her zaman klasik olarak vurgulanan, karşımızdakini anlamaya niyet etmek, diye ifade edilen tutum belki de başarılı bir iletişim geliştirmenin anahtarlarından bir tanesidir. Burada esas olan karşımızdaki insanla köprü kurma niyetimizin olup olamamasıdır. Anlamamak gibi olumsuz bir niyet varsa zaten sağlıklı bir iletişim imkansızlaşır. Negatiflik işin içine girdiği zaman bireyler çözüm odaklılıktan gitgide uzaklaşırlar ve sorunu odağa alarak iletişimi içinden çıkılmaz bir hale getirirler. Hayatın her alanında olduğu gibi iletişim kurduklarımıza pozitif yaklaşmak iletişimi kolaylaştıracaktır.

2. Yargılama

Savunucu iletişimin temelinde yargılayıcı bir takım tutumlar vardır. Yargılayıcı tutumlar da savunmacı iletişim tarzını daha da arttırır. Hiç kimse yanında sürekli kendisini yargılayan ve sürekli kendini savunmak zorunda kaldığı insanlarla iletişim kurmak istemeyecektir. İletişimin taraflarından biri, diğerinin davranışlarında, konuşma şeklinde, ses tonunda ya da beden dilinden yargılandığı izlenimini alırsa savunmacı bir tutum içine girecektir. Yargılayıcı iletişim tarzında, yargılayıcı taraf gitgide diyaloğu monoloğa, paylaşımı ise tek taraflı suçlama ve savunmaya dönüştürecek ve diğer taraf gitgide ezilerek iletişimi bitirme yoluna gidecektir.

3. Yalan ve Tutarsızlık

Yalanın kişiler arasındaki yıkıcı etkisi tartışılmayacak kadar açıktır. Yalan kişiler arasındaki iletişimi tekrar onarılamayacak şekilde bozar. Tutarsızlık öngörülebilir olmamakla ilgili bir durumdur. Kişi değişen tutum ve koşullara göre değişir. Tabiri caizse su misali girdiği kabın şeklini alır. Kuşkusuz ki bu durum güvensizliğe, güvensizlik ise sağlıksız iletişime sebebiyet verir.

4. Abartmak

Abartmak genellikle insanların etkileyicilik için başvurdukları bir yoldur. Ancak bu yolun yalandan bir farkı yoktur. Bu nedenle de yalanla eşdeğer sonuçlar doğurarak iletişimi olumsuz etkileyecektir. Saygın bir iletişim her zaman gerçeklere dayanan saptamalar içerir ve bu söylemler üzerinden gelişir.

5. Hata Arama

İletişim kurmadaki niyet her zaman köprü kurmak üzerine olmalıdır. Bu köprü kimi zaman duyguların, kimi zaman bilgilerin paylaşımıyla kimi zaman da birlikte öğrenme yoluyla kurulur. Ancak bu paylaşımların toplamı her zaman sıfırdan büyüktür. Hata aramak ise köprü kurmak için kullanılacak en son yoldur. Böyle bir arayış rekabetçi bir atmosfere teslim olunması sonucunu doğurur ve hiç sağlıklı bir durum değildir. Hata arayışına dayalı iletişim dinlemekten ve anlamaktan daha çok cevap üretmeye yönelik yıkıcı, gerilimli bir iletişimi körükler.

6. Dinlememe

Karşı tarafla sağlıklı iletişim kurmanın belki de en temel kurallarından bir tanesi dinlemektir ve ne yazık ki insanların en az yaptığı etkinliktir. Köprü kurmak olarak tanımlayabileceğimiz iletişim, etkin dinleme olmadan mümkün olmayacaktır. Zira dinlemeyenin, anlama niyeti de yoktur ve bu durumda sağlıklı bir iletişim gerçekleşemez.

7. Dedikodu

Dedikodu yapana kısa vadeli bir dinlenme yolu gibi görünse de aslında çok ciddi güven kaybı yaratan bir tutumdur. Biçimsel iletişim sistemi işyerinde ne kadar bozuk olursa biçimsel olmayan iletişim sistemi (dedikodu vs.) o derece artar. İşyerindeki asli görevi kaynaştırma olan iletişim, çözülme görevi yapar. Bunun sonucunda da gruplarda dağılma, ilişkilerin bozulması ve moral bozulması görülmeye başlar. İşyerinde bu tür problemler yaşanmaya başlandığında kişilerin çözüm arayışına girmeleri ve yaşadıkları sorunları birbirlerine ifade edebilmeleri çözüm açısından çok büyük önem arz etmektedir.

İşyerinde problemler yaşanmaya başlandığında kişilerin çözüm arayışına girmeleri ve yaşadıkları sorunları birbirlerine ifade edebilmeleri çözüm açısından çok önemlidir.

C. Güliz BOZDEMİR, ÇSG Eğitim Uzmanı, LSS Training Expert


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi,Bülten 2016-1 Sayı: 10 ISSN: 1309-7121

Hasan YILDIZ, Girişimci. Doktora Öğrencisi. Yazmayan YAZILIMCI. Veri Şeysi. Eğitmen...

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (1)

  1. 31 Ekim 2022

    Bu konuda mobbing kapsamında bir dava açacağım, danışmanlık yapıyor musunuz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir